Sevgili ŞiarCan,

Sanatçı kişiliği, gerekse de yazarlığı ve aktiviteleri ile o denli çok boyutlu ki...

Hangi yönünü tanımlasam, kuşkusuz aksettirilemeyen daha başka özellikleri, güzellikleri ve insani erdemleri ile ışıklı gülüşler saçıyor, yeni ufuklar açıyor!...Günün tüm zaman kesitini sanata, araştırmaya, edebiyata, Uluslararası aktivitelere ayıran ŞİAR, üstüne üstlük bir de benim sanat-kültür hayatımın katarıdır. Geniş kitlelere ulaşmamda, ‘dünya’ ya açılmamda köprü işlevi görüyor. Ortak üretimlerimizle, yapıtlarımızla, Yurt içi ve Uluslarası arenada büyük başarılarımızın ödüllerimizin altında sev- gili ŞiarCan’ ın imzaları vardır. Ancak, ender şahsiyetlerin taşıyabileceyi ağır sorumlulukları ve yükleri taşıması ŞiarCan’ a, adı gibi Can; hatta beş-on canlılık veriyor!...

Besteciliği, özgür, özgün yazıları, öyküleri ve şiirleri ile komple sanatçı, yazar, ipekböceği sabrı çalışkanlığı ile kültür-sanat, edebi kozasını örüyor zarifçe. İnsanlık tarihinin her döneminde, koza öremeyen, estetik ve ustalığını gösteremeyenler, gak-guk çığırtkanlık yapmışlardır, karga misali...Yalçın kayalara çarpan akordsuz-bozuk sesler yok olmuşlar; ama bülbüller ötmeye, şakımaya devam ediyorlar. Yol, menzil alıyorlar  Şiar misali. Sanata duraganlık yakışmaz. Şiar Hoca, kültür-sanat ve edebi yaşamında durağan değildir. Büyük dava ve sevdaların adamı Şiar, gönül adamı inceliğinde gül gibi zarif; ama kemlere karşı da zap suyu gibi sert akar...

Sevgili okuyucular, sanatın, ideallerin ve inançların ranta-pazara dönüştüğü gel-git ortamında entrikalarla boğuşmak, tilkilerle savaşmak için ‘aslan olmak’ gerekiyor. Hele ki , bir de köhne düzenlere, firavunlara, ezenlere karşı yılmadan, dönmeden savaşım vermiş ve hala da bu onurlu mücadelesini zarlı-zorlu dönemlerde (Büyük bedeller ödeme pahasına!) sürdüren bir kadın Halk Ozanı ŞahTurna’ nın, ağır, o denlide onurlu davasına, mücadelesine sevdasına sahip çıkmak, çilelere, belalara, saldırı ve entrikalara göğüs germek, boğuşmak dev bir yüreği, büyük arslanlığı gerektiriyor!...

Ağır baskı, zulüm girdabında, ‘çoklarının kaçacak delik aradığı’ en rizikolu yoz-boz ortamlarında bir ’Ozan Şah Turna’ ya kol-kanat germek’ dile kolay! Dört yanı tel örgülerle çevrilmiş alaca karanlık yolları aşmak. Ancak, Sevgili Şiar’ ın mücadeleci kişiliği, güçlü sanatı ve filozofi bilgesiyle oldu, oluyor. Sadece egemen güçlerin değil, aynı safta görünen bulanık, yaz-boz kesimlerin de entrikaları, binbir desise ve ayak oyunlarıyla boğuşmak zorunda kaldı Şiar. Yetmezler, düşkünler hırçınlar, taşlar yağdırsa da dolu misali...Şiar Can, doluyu yağmurla karşılamış, kıraç topraklara su serpmiştir.! Hatta, denebilir ki, azgın, kazgın hoyratların köşebaşlarını tuttuğu dikenli sanat, edebiyat  bahçesinde beni çiçek gibi sakınarak... Sanat, onur ve insanlık mücadelesi tarihine yeniden yazdırmış, ay ışığını güneşle kucaklaştırmıştır. Kendinden kaçmamış, ’aynayı kendi yüzüne tutmuş’ evrensel sınırsızlığı görebilmiştir. Erdemin suç sayıldığı alaca-bulaca günümüzde ’haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytan’ lardan olmamıştır. Ağır bedellerini ödediği birçok özellikleri ve güzellikleri ile onur duyduğum can yoldaşım, gönüldaşım, kültür ve sanat meslektaşım Şiar, nadir bulunan bir eş, yürekleri ısıtan güneştir!

Yunus ve Eyup’ ta sabır, Ferhat’ ta sevda , Bedrettin’ de haykırış, Brecht’ te evrenselliktir Şiar Can. Avrupa’ da birçok ilk’ lere imza atan Şiar, yine birçok sanat, edebi başarılarında özgün ekoldur...

Sevgili sanat, edebiyat severler, İnsanlaşmayı hedef seçenler...Doğduğu yüksek dağlarından, Murat suyu gibi büklüm-büklüm ovaları aşan, Fırat gibi coşan, bereketli Anadolu’ dan Mezopotamya’ ya taşan Şiar, evrenselliğe yelken açar. Yanık-davudi sesi, sabır-çile tezgahında dokuduğu nakış-nakış türküleri, gönülleri fetheden Tar’ı(sazı), insanı ısıtan, umut veren yapıtları...Renk bahçesi güçlü şiirleri ve özgün yazıları ile özü söze, aşkı köze, davayı ‘tez’ e dönüştürendir...Güçlü kalemşörlüğü, usta müzik yorumculuğu ile bütünleşmiş, ahenkli bir ‘Sentez’ oluşturmuştur...!

Pusulası, hedefi(Şiar’ı)olan Şiar, yara YAR, cana CAN; ŞİAR CAN... Ne iyi ki, sanat var, ne iyi ki, erek, sencileyin yürek, bencileyin sürek var...Ve ne iyi ki, insanı insan yapan paylaşım, emek var... Kara saplı bıçak gibi yüreğe saplanan ‘ak sevdan’ var, dostluk, Can-Canan var...ve ne iyi ki, bunca sanatsal ve edebi vasıflarını yaşam, umut, sevgi yorganına saran...Dünü, bugüne bağlayan ve bir güneş gibi ‘Şafak’ larda doğacak Şirin’ yarınları; güzellikleri kucaklayan Şiar Can var!...

Dostlukla, sevgiyle....

Ozan ŞAH TURNA(Halk Sanatçısı-Şair)
„Şah Turna Kültür ve Sanat Evi” Onursal Başkanı
Almanya-Berlin

Aralık 2001 Berlin

[Geri dön]